Ketamin ve 60 Hertz ışık titremesi ile tedavi, beynin nöronal plastisitesini arttırır. Gelecekte, bu, insanlarda travmatik anıları silen terapileri mümkün kılabilir.

Viyana, Avusturya). Yetişkin insan beyninde perinöral ağlar, sinir hücreleri arasındaki bağlantıları stabilize ederek anıları pekiştirir. Protein ve şekerlerden oluşan yapılar sinapslar, dendritler ve sinir hücrelerinin etrafında yer alır ve böylece sinyal iletimini modüle eder. Böylece mevcut bağlantılar güçlendirilirken yeni bağlantıların oluşması engellenir. Hayvan deneylerinde perinöral ağların ortadan kaldırılması nöronal plastisiteyi artırmayı başardı ve böylece yetişkin beyinlerinin çocuklardaki kadar uyarlanabilir ve öğrenme yeteneğine sahip olmasını sağladı.

Avusturya Bilim ve Teknoloji Enstitüsü’nden (IST) bilim adamları bu nedenle perinöral ağların çıkarılabileceği yöntemleri araştırmak için fareleri kullandılar. Öğrenme yeteneğini artırmak için beyinlerin genç plastisitesini geri kazanmak istediler.

Ketamin ile tedavi plastisiteyi geliştirir

Uzman dergisi Cell Reports’daki yayınlarına göre, anestezik ketamin ile deneyler yaptılar. Daha önceki çalışmalarda bilim , düşük dozda ketaminin farelerde perinöral ağları uzun bir süre boyunca temizleyebileceğini göstermiştir. Hayvanlar genellikle bir yan etki olarak şizofreni semptomları geliştirdi.

Mevcut çalışmada, Alessandro Venturino’nun ekibi bunun yerine test hayvanlarına tek bir yüksek dozda ketamin uygulayarak fareleri anestezi altına aldı. Sandra Siegert’e göre, sadece üç tedaviden sonra perinöral ağda yedi gün süren önemli bir azalma gözlemlendi.

Mikroglia perinöral ağı yer

Araştırmaya göre beynin bağışıklık hücreleri olarak da bilinen mikroglia bu süreç için çok önemli. Şimdiye kadar tıpta mikroglia’nın Alzheimer hastalarında etkisi biliniyordu. Çöpçü hücreler, hastalığın geç bir aşamasında zararlı plakları parçalar, ancak sıklıkla sinapsları ve sinir hücrelerini de hedeflerler.

“Mikroglia’nın ketamin anestezisine verdiği güçlü tepki bizi şaşırttı. Ancak herhangi bir sinaps veya ölü nöronun kaybolduğunu görmedik” diye açıklıyor Venturino. Bunun yerine, ketamin ile tedavi, mikroglia’nın Alzheimer hastalarında görülen yan etkiler olmadan perinöral ağı yemesine neden oldu.

Ketamin olmadan mikroglia aktivasyonu

Önceki çalışmalarda bulunduğu gibi, mikroglia da optik impulslarla uyarılabilir. Bu nedenle bilim adamları, artan mikroglial aktivitenin, ışıkla aktive edildiğinde perinöral ağı ketamin olmadan da kaldırıp kaldıramayacağını araştırdı. “Saniyede 40 kez – yani 40 Hertz’de – ışık titremesinin, Alzheimer hastalığının neden olduğu plakları temizlemek için mikroglia’yı uyarabildiği zaten gösterildi. Ancak perinöral ağ etkilenmedi” diye açıklıyor Venturino. Araştırmacılar bu nedenle fareleri, ışığın 60 Hertz’de titreştiği bir kutuya yerleştirdiler. Bu, üçlü ketamin dozuna benzer bir etkiyi tetikledi.

Travmatik anıların silinmesi

Venturino, “Perinöral ağları kaldırmak için önceki stratejiler kalıcı, invaziv ve nöropsikiyatrik semptomları tetikliyor” diye açıklıyor. Bununla birlikte, hem 60 Hertz ışık titremesi hem de yüksek dozda ketamin uygulaması minimal invazivdir. Yazarlara göre, bu nedenle insanlarda yeni terapötik yaklaşımların temelini oluşturabilirler.

Venturino, “Sadece ketamin alıp akıllanmak gibi bir şey değil” diyor. Ancak tedavi beyindeki perinöral ağın parçalanmasını ve sonuç olarak nöronların yeni bilgileri daha iyi işlemesini sağlayabilir. Geri kazanılan plastisite, diğer şeylerin yanı sıra, travmatik deneyimleri unutmaya ve travma sonrası stres bozukluklarını tedavi etmeye yardımcı olabilir.

“Ancak çok temkinliyiz çünkü bu biçimlendirici pencerede travmatik şeyler de olabilir. Titreşen ışıkla kendinizi şımartmak da muhtemelen iyi bir fikir değil” diyor Siegert. Tedavi yaklaşımlarının insanlar için gerçekten uygun olup olmadığını artık daha ileri çalışmalar bulmalıdır. Araştırmacılar ayrıca keşiflerinin ardındaki moleküler mekanizmalara daha yakından bakmak istiyorlar.