Beyin değişiklikleri intihar riskini gösteriyor

  • 87

İntihar etmeyi düşünen ya da daha önce intihar girişiminde bulunmuş kişilerin beyinlerinde sağlıklı insanlara göre farklı bağlantılar vardır. Gelecekte, bu bir erken uyarı göstergesi olarak hizmet edebilir ve böylece intiharları önleyebilir.

Şikago (ABD). Federal İstatistik Dairesi’nin (Destatis) verilerine göre, 2017’de Almanya’da 9.235 kişi intihar etti . Bu, AIDS, cinayet, uyuşturucu kullanımı veya trafik kazalarından daha fazla ölüm demek. Ana nedenler arasında depresyon ve diğer duygudurum bozukluklarının yanı sıra bir meta-çalışmaya göre yan etkileri intihar riskini artıran bazı ilaçlar yer alıyor.

Tıp açısından, yaklaşmakta olan bir intiharı işaret eden alarm sinyallerini tanımanın genellikle zor olması özellikle sorunludur. Bu nedenle, deneyimli doktorlar için bile zamanında müdahale genellikle mümkün değildir.

İntihar riskini artırmak için erken uyarı sinyalleri olarak nöronlar

Psychological Medicine dergisinde yayınlanan araştırmanın ortak yazarlarından Scott Langenecker’e göre, “intihar davranışı riski yüksek olan kişileri belirlemenin şu anda yalnızca birkaç yolu var.” Bu nedenle, risk değerlendirmesi şu anda neredeyse tamamen hastanın kendi değerlendirmesi ve tedavi eden kişinin görüşü doktora bağlıdır.

Bu nedenle Chicago’daki Illinois Üniversitesi’ndeki bilim adamları, intihar riskini daha güvenilir bir şekilde belirlemenin bir yolu olup olmadığını araştırdılar. Bir araştırma yaklaşımı olarak, araştırmacılar kendilerini depresyonlu kişilerde anormallikler gösterdiği zaten bilinen belirginlik ağı gibi nöronlara yönelttiler.

212 deneğin beyni incelendi

Beyinde artan intihar riskini gösteren herhangi bir değişikliği tespit etmek için bilim adamları, fonksiyonel manyetik rezonans görüntüleme (fMRI) kullanarak 212 genç yetişkinin beyinlerini incelediler. Deneklerden 18’inin geçmişte intihar girişimine yol açmış bir ruh hali bozukluğu vardı. 60 denek, bir girişime yol açmadan intihar düşünceleriyle oynadıklarını belirtti. Kalan denekler mükemmel sağlıktaydı ve kontrol grubu olarak görev yaptı.

Hasta deneklerin hepsinin çalışma sırasında remisyonda olduğu ve bu nedenle nispeten iyi durumda oldukları da belirtilmelidir. fMRI, test deneklerinin rahat bir dinlenme durumunda aktif olan beyin bölgelerini incelemek için kullanıldı. Bilim adamlarının odak noktası, bu bölgelerin zaten bilinen nöronlarla olan bağlantılarıydı. Çalışmanın yazarı Jonathan Stange’e göre, “Bu, intihar riskinin ardındaki nöral mekanizmaları anlamaya çalışan ilk çalışmalardan biriydi.”

İntihara meyilli bireylerde beyin bölgeleri daha az bağlantılı

Daha önce intihar girişimi olan kişilerde, diğer şeylerin yanı sıra problem çözme ve dürtüselliği kontrol eden bilişsel kontrol ağı içindeki bağlantıların daha az güçlü olduğu ortaya çıktı. Ayrıca, bu beyin bölgesinin varsayılan mod ağı gibi diğer ağlarla olan bağlantıları daha az gelişmiştir. İntihar düşünceleri olan denek grubu da beyinde benzer değişiklikler gösterdi.

Araştırmacılar, “sonuçlar, duygudurum bozuklukları ve intihar davranışı öyküsü olan hastaların karakteristik ağ bağlantısı modelleri sergilediğini gösteriyor” diyor.

İntihar riskini erken fark edin

Çalışmanın yazarlarına göre, bulgular gelecekte intihar riski taşıyan hastaları erken bir aşamada belirlemeye ve onları daha iyi tedavi etmeye yardımcı olabilir. Stange’e göre, ” bilim bu ağlar arasındaki bağlantıyı geliştirmenin bir yolunu bulursa intihar riskini azaltmak” bile mümkün olabilir.

Bilim adamlarının amacı, beynin durumuna bağlı olarak akut bir intihar evresini tanımanın bir yolunu bulmaktır. Stange’in açıkladığı gibi, “Nihayetinde bu, intiharları önlemek için bu bilgileri kullanmakla ilgili.”

İntihar etmeyi düşünen ya da daha önce intihar girişiminde bulunmuş kişilerin beyinlerinde sağlıklı insanlara göre farklı bağlantılar vardır. Gelecekte, bu bir erken uyarı …

Devamını Oku

İntihar etmeyi düşünen ya da daha önce intihar girişiminde bulunmuş kişilerin beyinlerinde sağlıklı insanlara göre farklı bağlantılar vardır. Gelecekte, bu bir erken uyarı …

Devamını Oku

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir